bir bahar daha geçti
saplantılardan taziyelere,
otlakçılıktan meziyetlere uzanan.
hiç derdi olmadığı halde harlayan Ocak
marul yetiştiren toprağa,
adı konulmuş caddelerin
zamandan bir haber ayak parmakları,
cezaevi voltalarındaki tespih seslerine karışıyordu.
dişlerini gıcırdatan hapçılar namus bekçisi avından,
tekerlekli sandalyeli evlerine dönüyordu.
yarım yamalak kalan sigara partileri
yeni köpekler yetiştiriyor,
görsel kasanlar ise sakinliklerini çirkinleşerek koruyorlardı.
zamanın Ateş, varlığın ise su olduğu bu çağda,
yeni tarih kitapları yakılmak için yazılıyordu.
alçakça başlamış bir hikayedeki kahraman,
yalnız yolculuğunda hep başa dönüyor,
fısıltılarınızın çığlığa,
en büyük çığlığınızın ise
bekaretini kaybetmiş küçük bir kız çocuğuna dönüşmesine şahit oluyordu.
korkak bir eşcinselin g*****e boya paletini sokasım var,
belki o zaman renkli dünyanın makyajı Akar, siyah beyaz hayallerimizin gerçek yüzünü görürüz.
K. Jerzy