Hindistan ve Mısır menşeli inançların kökeni hakkında dünyanın hala çok fazla bilgisi yok, bu özelliğiyle mistik Mısır ve Budizm inançları gerçekten de ilgiye değer ve meraklı biri için çok cazip görünmekte. Bunlardan biri de benim. Fakat az çok fikrimin olmasına rağmen, bu toplumlar ve inanç sistemleri hakkında tuhaf şüphelerim var. UFO ve uzaylı fenomenleri vs. Emin olduğum tek şey ise, bu kültürler gerçekten çok güçlü bir kozmik felsefeye ve ruhsallığa sahipler. Ve bu niteliklerinin gizemini bu modern dünya şartlarında dahi saklı tutabiliyorlar.
Neyse. Fazla uzatmayalım bugünkü konumuz işte bu medeniyetlerin ortak külliyatının sadece bir parçasını teşkil eden Tibet Ölüler Kitabı. Kitabı özel kılan şey, evrensel bilgeliği yansıtması ve birçok gizemi binlerce yıl önceden deşifre etmesi.
… Ölümü takip eden ilk geçiş evresi süre itibariyle ölen kişinin manevî mertebesine bağlıdır. İnsan ne kadar vehimlere ve günlük kaygılara gömülmüş bir şekilde yaşarsa ölüm saati geldiğinde geçiş evresine dalışı o kadar ani olacaktır. Kaynaksal ışık da bir o kadar bulanık görünecektir. Ruh’un mahrem hakikatini bilme fırsatı ölenin ellerinden kaçıp gidecektir. Ancak yaşarken Işık üzerine meditasyon yapmış, bu yolda yoğun gayret göstermiş olanlar ölürken Yaratılmamış’ı hiçlikte göreceklerdir. Herşeye nüfuz eden bu bakıştır ki özgürleştirir. Ölen en yüksek aydınlanma mertebesine ulaşır ve Buda olur. […] Sadece eşya sonludur ama bir an bile kendi kimliklerini muhafaza edemezler. Eşyadan bize ulaşan suretler eşyanın hakikati değildir. Düşünülmesi dahi mümkün olmayan baş döndürücü bir hızda bir varoluş evresi ötekini takip eder. Hiç bir şey aynı kalmaz… Tibet Ölüler Kitabı
(Bardo Thödol) yani Batı’daki diğer adıyla “Tibet Ölüler Kitabı“. Öbür Dünyanın Atlası diyenler de mevcut. Ruhçulukla ilgilenen ve mistik okumalar yapanların bu kitaba aşina olduğunu tahmin ediyorum. Kitap, sadece ölülere hizmet etmiyor, doğmamış olanlara henüz ana rahmine düşmemiş varlığa da kılavuzluk etmeyi amaçlayan ruhani rehber niteliğinde bir kitap ve günümüzde Tibet’te ölüm törenlerinde ölen kişinin başında görevli rahipler tarafından halen okunmaktadır.
Spiritizm, neo spiritizm, mistisizm, okültizm hakkında okumalar yaparken rastladım bu kitaba. 8. yy’ da Hindistan’da kaleme alınmış. Kitabın içerik olarak modern spiritizm ekolü ile taşıdığı kaygılar ve uyarıları benzerlik gösteriyor. Bu arada unutmadan, kitabın bir farklı versiyonu kadim Mısır inancında da mevcut.
Ruhçuluktaki “Spatyom” kavramı yerine bu kitapta “Bardo” (ara hayat, İslamiyet’teki Araf kavramı gibi) kavramı kullanılmış. Her ikisi de aynı anlama çıkmakta. Bu benzerlik bayağı manidar çünkü Türkiye’de ruhçuluk 50 yıl önce kurumsallaşmış bir ekol fakat buradan şunu anlıyoruz ki genel anlamda ruhçuluğun kökleri daha da geriye, ta 8.yy’ a kadar uzanıyor.
- Kitap, Budizm’de de vurgulanan iki erdemden beslenmekte: “Bilgelik ve Merhamet” Ruhun bu dünyada ve diğer dünyaya hazırlıkta kullanacağı iki erdemdir.
- Kitapta kör edici beyaz ışıktan bahsedilmekte (Bazı ölüm ötesi deneyimlerde kişiler bundan sürekli bahseder, özellikle filmlerde sıkça bahsedilen bir olayın 1200 yıl önce yazılmış bir kitapta olması garip)
- Ölümden sonra 3 bardodan ve farklı bilinç alanlarından bahsedilmekte. Bu evrelerin hepsinde yaratıcı bir tanrı var. (Örneğin; Yama: Ölümün tanrısı) Bardo hayatının her bir bölümü bir sınavla ilintili, ruh bu sınavları geçerse kurtuluşa eriyor. Ve tekrar doğumla ödüllendiriliyor. Hatta anne ve babasını bile seçebiliyor.
- Kitap 2500 yıllık bir felsefenin ürünü, bu yüzden karma felsefe ve reenkarnasyon önemli bir yer tutmakta.
- 1350 yılında bulunan metinlerin ilk baskısı 1927′ de İngiltere’ de yapılmış. Kitabın ilk basımı bir çok akımı da etkilemiş, hatta bunlar arasında 1964-1968 dönemi Hippi geleneği de mevcut.
- Kitap tamamen kişisel deneyimlerden oluşmakta. Bu açıdan teorik bir kitap değil.
- Her türlü aldatmacaya ve sınava tabi olan ruh 49 gün boyunca ölümün kıyısında gezinir.
Konu Hakkında Bazı Kaynaklar:
İngilizce Ölüler Kitabı (PDF)
Bir başka Türkçe kaynak
Konu hakkında Türkçe belgesel
Wiki maddesi
Can Murat Demir