—salim uzun bir aradan sonra sahnelere döndü ve tahrip edici olayı takiben bir ağaçkakan azmiyle sözlerini gelişigüzel sarf etmek ve karşısında umarsızca dikilen mahalle duvarını delik deşik etmek istedi ilke bu genç görünümlü olgun tavırlı adamdan bakışlarını kaçırmayı başardı başına gelecekleri biliyordu salimin hevesi ciğerlerine ulaşmadan söndü kaldı söz dışarı çıkamıyordu kadın neden yaratılmıştır erkeği tamamlamak için konuşalım peki dedi ama bir şey anlatma gayretinde olmayalım bu lanet gezegende/mahallede bir ispata girişmek sadece bize mi düştü salim ağaçkakanlıktan sürüngenliğe terfi ederek cümle kurmaya s harfiyle yeltendi sen dedi ne demek istiyorsun sen bana lüzumsuz konuşuyorsun mu demek istiyorsun bu iki kelime ilkenin hormonal dengesini bozdu ilke artık bir kadın değil bir uzaylıya dönüşmüştü söyler misin senelerdir konuştuk ta ne oldu hüsran 1000 yıldır bu topraklarda konuştuk uyardık kendimizi heba ettik te ne oldu bak neredeyiz bir mahalle kahvesinde sen kendini anlatıyorsun bense kadınlık gururumu ayaklar altına alarak bu ne idüğü belirsiz yerde saçma sapan insanlara bir şeylerin değişmesi gerektiği yalanını söylüyoruz sen bunlara inanıyor musun allah aşkına şu insanlara bak yüzlerine bak bu insanların derdi leninin toprak reformu mu ya da stalinin kamulaştırma politikaları mı allah aşkına bir bak şu manzaraya bu insanların tek derdi var o da akşama tencereye gireceğini planladıkları tarhana çorbası sense afili laflar edip onları sadece zehirliyor oyalıyorsun bırak artık bu insanların yakasını lanet herif yaşlandın mı sen yoksa yaz yaz anlat anlat anlat açıkla yaz oku dağıt uyar analiz et teori pratik çelişkisi diyalektik toprak işçi barakalar umut dağıtmak ve hüsran evet kusura bakma ama biz yazarak konuşarak hüsranın tarihini yazdık ve gel gör ki bu tarih talihsizdi talihsiz tarihi yazmak da bize düştü bunu görmen için birimizin asılması ya da hepse düşmesi mi gerekiyor susma konuş hadi sıra sende yanlışım varsa düzelt talihsiz tarihin neresinde yanlış yaptık salim sürüngenlikten insanlığa düştü sürüngenler âleminin en uslanmaz fanatiği ilkeye aşıktı insanlık sustu salim bir devrimci olmanın diyetini fazlasıyla ödediklerini farketti uslu bir kedi gibi miyavladı ve ilkeye sarılarak hadi bir başka köye bir başka hayal kırıklığına daha söylenecek çok şey var—
Can Murat Demir