Sesler duyarsınız… Düzenbaz gecenin oynak fahişeliğinde. Bir merminin ne kadar öldürebileceğini gösteren sesler… Kan alfabesiyle teninize ölümü kazırlar. Sesler… Kesik bir başın son hareketi kadar tepkilidirler geçmişinize. Rüyalarınıza saldığı zehirle sadece doğuma gebe değildirler. Bazen duyarsınız, sadece hisseder ve yazarsınız. Onlar söylemediklerinizi sizin için seslendiren hayalet gibidirler. Yalancı bir sevgili gibidirler, aşktan bahsederken sizi hapsederler, hastalığınızı bahane ederek içinize girerler. Sadece orda kalmak isterler.
Sesler duyarsınız… Sizi mahveden ritmiyle organlarınıza dokunan sesler…Kafanızdan parmak uçlarınıza kadar sizi saran…Deliliğin eşiğinde sarhoş bir önyargı gibi ruhunuzu oyalarlar. Sezgilerinizi paramparça eder, sizi adamlıktan çıkartır bambaşka bir dişinin koynuna sokarlar. Sesler duyarsınız… Hayallerinizin değil, benliğinizin peşindedir onlar. Onlar ki başsız bir ordu gibi oraya buraya saldırırlar.
Sesler duyarsınız… Bazen bir ölüye bazense bir canlıya aittirler. Bazen yükselir bazense sesleri kısılır. Çoğu kez çağırır; bazense öldürür sessizliği. Yatağınızdan kaldırırarak ıslak bir rüyadan uyandırır zihninizi. Sesler… Sinek vızıldaması gibi sarar hiçliğinizi. Katiliniz de olabilir meleğiniz de… Bazense kanlı bir arkadaşlıktır. Çoğu kez sizi kandırır, uçsuz bucaksız bir yalanın tek şahididir. İncecik bir çizginin üstünde bir cambaz kadar yeteneklidir. Hep hüsranla biten tek hikayedir. Sesler… Artık sizindir. Onlar sizi çok iyi tanır. Kurabiye kokan çocukluğunuz kadar samimidir.
Sesler duyarsınız… Karanlıkta seviştiğiniz sevgiliniz kadar ateşli. Ay ışığının bekçiliğinde benliğinize sızan sesler. Küçücük odanızda yalnızlaştıran ve sizin gibi kokan… Size tapan akıcı bir dizenin sonu gibidirler. Eski resimlerin arasına karışan tuhaflık derecesinde abartılıdırlar. Korkutan ve yaratan karanlığın bazense bir canavarın tek habercisidir. Sesler… Artık senindir.
Sesler duyarsınız… Sesler… Katilinizdir. Oyalar ve uyuşturur bedeninizi. Aşkın içinde açtığı cılk yaralarda yaşatır sizi. Susuz ekmeksiz bir sofrada karnınızı doyurur. Kendi etinizle, acınızla ve kendi ellerinizle ölmeyi öğretir. Sesler…Artık sizindir ve ardınızdan gelir. Bir elinde dünyayı sunar diğer elindeyse hayatın toplam acısını. Sesler…Ses…Elinizden tutarak büyütür sizi.
Can Murat Demir
artık ses duymazsınız..ya da?