Nekrofiliyi, ölü-sevicilik olarak olarak tanımlayabiliriz, bunu hemen hemen herkes bilir. Nekrofili olan kişi, cinsel ihtiyaçlarını ve fantezilerini ölü bedenler üzerinden giderir ve bu durum onun için son derece rutin bir faaliyettir. Vak’ayı kısaca tanımladıktan sonra gelelim arka planda çalışan psikolojik ipuçlarına…
Herodot’un kayıtlarına göre güzel kadınların kadavraları ancak günlerden sonra mezarcılara teslim edilirdi. Meşhur Tiran’lardan Periandre’ın karısı Melissa’nın ölümünden sonra da, sevgi münasebetlerine devam ettiğini yine aynı tarihçiden öğreniyoruz. Aynı şekilde Kral Herode da ölü karısı Marianne ile yedi sene münasebetlerine devam etmiştir. Bu süre esnasında karısının bedenini mevcut koşullarla koruma altına almış ve cinsel münasebetine devam etmiştir. [wikipedia]
İstismar ve taciz genelde -tıpkı seri katillerde olduğu gibi- çocuklukta gerçekleşir. Ebeveyn kanalıyla (bazen yoğun bir dini öğretinin ışığında, -Ed Gein’ de olduğu gibi-) çocuk, ruhsal olarak cendereden geçer ve ergenlikte kişilik olarak ezik, sosyopat bir ruh haline bürünür. Bu aşağılık kompleksi, ilk cinsel deneyiminde bir korku, panik halinde ortaya çıkar. Nekrofili olan birey için normal bir cinsel yaşantı cehennem gibidir. Cinselliği günah ya da yasak olarak bilen kişi, seksüel anlamda “canlı” olan her şeyden uzak durur, çünkü canlı olan bir şey karşı koyabilir, direnebilir, ya da sizi reddedebilir. Nekrofili, bu anlamda aslında bir zayıflık emaresidir. Kişi, ölü hayvanlara ve cansız olan nesnelere yönelerek libidosunu dindirmeye çalışır. Aileiçi cinsel taciz, kişiyi kendine karşı güvensiz bir ruh haline soktuğu için ölü bedenler, sevişmek için daha cazip hale gelmeye başlar. Çocuk ya da ergen, bu saatten sonra asla olgunlaşamaz ve yalnızlığa itilir.
Nüans: Normal yollardan gerçekleştirilen cinsel birleşme nekrofiliye göre değildir, bir fahişeyle birlikte olmaya çalışan nekrofili boşalamayabilir, çünkü fahişe bedeni ona soğuk gelir, canlı olan her şey ona göre soğuktur, nekrofili işin içinden şöyle çıkar; fahişeyi öldür, ve onu becer!
Nüans: Birçok seri katilin kurbanlarını öldürdükten sonra onlara tecavüz ettiği bilinen bir gerçektir. Bu durum nekrofiliden biraz farklıdır, çünkü seri katiller kurbanların üzerinde egemenlik kurmak ve güç gösterisi için bu yola başvururlar. Örneğin: Nekrofili olan serikatillerden Ed Gein mükemmel bir örnektir, tam 12 yıl boyunca ceset hırsızlığı yapıp, ölü partnerleriyle cinsel ilişkiye girmiştir. Ancak tipik bir nekrofili-serikatil olduğu söylenemez. (Diğer bir örnek: Jeffrey Dahmer bknz.)
Richard Von Kraft-Ebing, sapkın davranışları incelediği Psychopathia Sexualis adlı klasik eserinde nekrofiliyi tüm sapkınlıkların en canavarcası olarak nitelemiştir.
Ebing’den alıntıladığım saptama bence yanlış ve kesinlikle çok acımazsız! İnsanlar anlayamadıkları şeylerden korkarkar. Ben nekrofili vak’asına böyle bakmıyorum. Hepsini kapsamasa da nekrofili kişilerin aslında birer toplum-aile kurbanı olduğunu düşünüyorum. Bana göre nekrofili, yumruklaşmış bir öfkenin, bastırılmış saldırgan arzuların uzantısı, bir yanlış yetiştirme ürünü. Bitmeyen açlıkları ise, bilinçaltlarındaki kendine yetememezlik kompleksinden besleniyor.
Nekrofili ile ilgili diğer yazı başlıkları:
Ed Gein (Film)
Nekromantik (Film)
Can Murat Demir
tavsiye, http://www.youtube.com/watch?v=WOSIDLgUzbk
Katkınızdan dolayı teşekkürler