Sükûnette bir feryat. Geçicilik sözcüğünün düşünceden koparak duyuda vücutlaşması. Varoluş çığlıklarının ölümsüzleşmesi –sükunette. Ötekine yakınmaksızın kendinde çözülmek. Ve: Çözüşen zaman algısı. Ve: Belleğin sabit mekandan zamansızlığa akışı.
Bellek kaybı yaşadığı kendi ekseninde dönmesinden anlaşılıyor; bir tinsel sarhoş gibi Lamentate ekseninde dönmekte, ekseni terk etme şansı yok, bedensel olarak uzaklaşsa da kafasının içerisinde yankılanan güç, canlı kadar gerçek. O bir Lamentate.
Dönüp dolaş, yine oraya gel. Bir nevrozun oluşma süreci gibi gözükmekte; hâyli bir zaman âşk-oluşu tatmamanın nevrotik süreci belki, evet, belki.
İki piyano tuşu tınısı sadece, hepsi bu ve bu bir dünya kadar ağır; acı gülümseme, en ağır ve en derin türünden, en dip ve en güzelinden. Ruhun iştahına göre tüm gerginliğini yitiren bir beden ve aniden acı acı gülümseyen bir ağız ve hüzünlü bakan gözler. İşte şimdi o hâl. Ve ardından, çözülmüş olan bedenin akıttığı iki damla gözyaşı. Ne kadar da masum! Ölüm.
Nereden ve nereye ve ne için sorularının bir daha sorulmadığı an. Kendi ekseninde dönmek. Yaşamın tek anlamı. Tüm edimler kendi ekseninde dönüşü tamamlamaktadır. İki damla gözyaşı bunun psikanalitik sonucudur, hüzünlü gülümseyiş bunun felsefi analizidir.
Medusa’ya ulaşmaya çalışan imdat çığlıkları, ne de Ganymed’e uzanan alt-bilincin sesi varoluşu simgeleyebiliyor artık. Bu üç sorunun duyumsanma gereği yitirildiği anda her duyu ve her düşünce terk edilmişliğin yalın hâlinde kaybolmaktadır.
Lamentate bu terkedilmişliğin ve bu kendi içinde (yok)olmanın psikolojik senfonisidir. İki piyano tuşu tınısı dünyanın ağırlığını duyumsatmaya ne kadar da yetmekte.
İşte yine o an, bir kez daha ölüm, kendini tekrarlayan melankolik gülümseme ve art arda çözülen yüzlerce düğümlerin getirdiği nihai içsel kopuş. Bir kez daha ölüm. Son ölüm.
‘Tut elimdem çıkar beni kuyudan’ yakarışının anlamsızlığını duyumsama anı. Ve: ‘Uzat sihirli parmaklarını ve uçur beni bilinmeyene’ arzusunun boşunalığı. Ve bak, işte yine o an, tam o an: İçsel kopuşun tamamlanması: Lamentate.
H. İbrahim Türkdoğan