Ana SayfaSinemaKültür, Doğa ve Sinema Gerilimi Üzerine

Kültür, Doğa ve Sinema Gerilimi Üzerine

Kültür – Doğa gerilimi sinemada oldukça fazla işlenmiş popüler bir temaya işaret eder. Kültür bir insan üretimi olarak doğanın kendiliğine oldukça yabancı bir varoluş alanına gönderme yapar. Kültür bir kentin varlığıyla ilintiliyken, doğa hiçbir şeyi umursamaz yapısıyla adeta insana rağmen ayakta durabilen bir canlılığa sahiptir. Hal böyleyken kültürleşip doğanın içinden kente doğru ydoğa sinema, doğa sineması, doğa sinema filmleri, vahşi doğa sinemalar

ürüyen ve medeniyeti inşa eden insan günümüzde tekrardan doğaya doğru doğal bir çekim alanında bulur kendini. Bu çekim onun ilk varlığa geldiği yer olan doğanın cazibesiyle de ilgilidir. Doğa insanın ilk yurdudur. Medeniyet dediğimiz alan ise sonradan oluşturulmuş bir insan üretimidir ve doğanın işleyişinden oldukça farklı bir yasaya tabidir. Doğa insana rağmen ayakta durabilir ancak medeniyet doğaya nazaran oldukça suni bir işleyişe sahiptir. Sinemanın doğayı ele alışı da buradan kaynak bulur. Bu çelişkili bilinç hali insanı ruhsal bir takım taleplere doğru gark ettirir. İnsan ikircikli bir varoluşa sahiptir dolayısıyla ne doğaya ne de kente aittir, sinema insanı bu haliyle ele alır: o kentli olmayı isteyen ancak bir yerde doğa tarafından çekim alanına sokulan bir varlıktır. Sinema bu yönüyle ne doğayı ne de kent yaşamını yani medeniyeti olumlar, sinema tam ortada insanın yanında onun tercihleriyle ilgilenir. Özellikle bu çatışkıda sinema, insanın sonsuz arzularına yer vererek onun bu gerilimlerde aldığı ahlaki pozisyonuyla ilgilenir. Kısaca sinema ahlaki tercihlerin kültür-doğa ikileminden kaynaklı sorunsallarını ele alır.

Özcan Alper, Karanlık Gece (2022) adlı filminde bahsi geçen doğa ve kültür çatışkısını iliklerine kadar yaşayan karakterleri (Ali ve İshak) ele alır. Suç ve vicdan sarmalında kıvranan İshak Gidengelmez Dağları’nda kendini ararken kaybettiği vicdanıyla karşılaşır ve taşranın ölümcül sırlarını kendini feda ederek ifşa etme yoluna gider. Ancak taşra taşlaşmış bir yapıdır ve kendi kuralları vardır. İshak öldürülen arkadaşının izini sürmeye kararlıdır.

Karanlık Gece İshak’ın arayışının ve bilinç durumunun bir yansıması olarak obrukların felsefi alegorisini gözler önüne serer. Obruklarda Ali’yi arayan İshak kendini bulmayı ve temize çıkmayı talep eder. İshak’ın arayışı katarsisini beraberinde getirecektir. Her arayış bir arınmanın habercisidir. Karanlık Gece bir medeniyetin kendi içine çökmesini konu edinir. Her bir obruk insan bilincinde yer alan kötücül boşluklara denk gelmektedir. Obruk bir çöküntü alanıdır, ahlaki yozlaşmayı imler. İshak, her bir suç mahallini yani obrukları dolaşarak arkadaşı Ali’yi arar durur.

Filmde obruk metaforu, kültürün ve beraberinde getirdiği ahlaki boşluklarından dışarıya taşan irin gibi resmedilir. Doğa günah işleyeni saklar ve bağrına basar çünkü ahlaksızdır doğa, kendindedir, en saf ahlak durumunu simgeler. İshak ve doğanın birlikteliği obrukların şahitliğinde gerçekleşir. İshak her obruğa iner ve arkadaşını arar, ararken biraz daha yakınlaşır kurtuluşuna.

Günahlarıyla övünen kültürleşme eğilimi sinemanın doğa ile bütünleşmesine vesile olmuştur. Sinema doğayı ele alırken insanın vicdani yükümlülüklerinin ne kadar kolay terk edilebildiğinin de altını çizer.

Can Murat Demir

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

buraya bak