Sevgili Lucy;
Işık getiren aşkım… Karanlıklardan geldiğini biliyorum. Islak ve nemli bir toprak gibi kokuyor nefesin. Ama artık öldürmeyi bırakmalısın. Bir aile kurup çocuk yapmalısın örneğin. İnsanların kanıyla kendine ziyafet çektiğin yetmedi mi? Ölüm, ölüm, ölüm… Buna bir son ver artık! Sevginin gücünü hiçe saymayı bırak! Tanrıyla hesaplaşmanı bir sonraki yüzyıla sakla. Sana yalvarıyorum… Kendine gelmelisin!
Değişmelisin Lucy! Değişmeli… Çünkü öyle olması gerekiyor. Çünkü hayat yerinde durmuyor. Kah aydınlık, kah karanlık… Çünkü zarar göreceksin. Ardın sıra bakan iyilik meleklerinin maskarası olacaksın. Sokaklar da seni anlamayacak. Neden biliyor musun? Onlarda hayata yenilen bir kahraman gibiler. Issız ve kimsesizler. Nereden bakarsan bak, aciz ve çaresizler…. Tıpkı senin gibi. Ah aşkım, ah sabah yıldızım, ne olur terket öfkeni. Bir insana dönüşmek neden bu kadar zor? Halbu ki seni ne zamandır bekliyorum!
Ah Lucy, şu sıralar ölmeyi ne denli istediğini biliyorum. Mezarlığı andıran bir ruhun var. Her yanından öfke ve hayal kırıklığı akıyor. Ölüm fikriyle o kadar kafayı bozmuşsun ki her cümlen ceset gibi. Bunu düşünmekten vazgeç. Bırak aksın kaldırımlar her iki yanımızda, bırak her fahişeler kendi kaderini yaşasın. Bırak sahte aydınlık kazansın. Bırak insanlar yalana tapsın. Biz kurtaramayız onları. Buna gücümüz yetmez. Eskisi gibi değiliz. Yaşlandık. Dünya değişti. Eski kuralların yerini yepyeni bir düzenbazlık aldı. Zira insanlar artık karanlıktan ve ölümden korkmuyorlar. Ne yapabilirsin onlara. Hiç, hiçbir şey…
Yaşamak istemediğini biliyorum ama elden bir şey gelmez. Gökyüzünden düştüğünden beri seni çok boşladı tanrı farkındayım. Aslında o da böyle olsun istemezdi. Bilirsin tanrı adaletlidir. Koruyup gözetir.
Yeryüzünde olmamalısın, bunu bil! Tanrı, gözdelerinden biriyken yer altına çekti seni. Bir krallık devretti sana ama kabul et. Aranızdaki gizli anlaşmayı unutma sakın. Her sevginin bir karşılığı, her ölümün bir duası olmalı. Her insan ruhuna karşılık bir meleğin gebertilmesi gerekli değil mi? Bu durumun seni mahvettiğini biliyorum ama ne yazık ki sıradan bir insanım ve çok çaresizim.
Ne olur affet!
Sıradan bir insanım ben. Ruhani dünyanın kurallarından bihaber yaşayıp gidiyorum. Toprak kokan bir tenim, karanlıktan korkan bir bedene sahibim. Dedim ya sonsuzluk bana çok uzak. Ölümsüzlüğün diyarları bana çok yabancı.
Tanrılığa özendiğini ve bir günahkar olduğunu haykıramasam da senin lanetli olduğunu fısıldayabiliyorum. Işık getiren sevgilim… Seni seviyorum…
Can Murat Demir