serserilerin bir kavanozdan çektiği
sakız kıvamındaki tırnak boyası kadar
kırmızı bir yok oluştur kader çelimsiz ve içten pazarlıklı
öldürecek veya yaşatacaktır seni
sakin bir karının sıcacık koynunda
şarapçı aylak dillenmeden kaçmalı
sakallı bitli bir torbacı çocuk bıkmadan seni izler
yavaş yavaş yatağına sokar ve sorar
adamlığı annenden mi öğrendin bitirim kancık
sulanan hangi organın tekrar sorar
asılır kalbinin dudaklarına öyle ki bitmişsindir artık
sanki çeker tereyağının içinden en kalın ve en uzun olanını
hayallerin şimdi sensizdir
yoktur kendiyle sevişen mankenlerin plastik kılıfı
yaratılmamıştır henüz
bir kenara attığın mendil gibi kanlı
hayır bu sen olamazsın hayat
az önce öldürdüm seni kollarından asarak
boşalttım içini
ki bir daha aşık olma diye
kumla doldurdum acımasız yüreğini
Can Murat Demir