Bilmemek en güzeli. Acıyı dindirmek için yola çıktığında, benliğin kayıtsız bir tanrının uğrak yeri olur. Sen artık başkası olursun. Bu yüzden en iyisi biricik olanın içinde erimektir. Senin olan tek şeyin içinde hapsolmaktır. İşte şimdi sen sensin. Ve ne zaman boşluğa düşsen, sadece hayattır ilacın.
Yazgın ellerinde mi? Hayır!
Tanrıya şiirler yazmalısın… Israrla diyorum ki:
Bilmemek en güzeli.. Saflığın koridorlarında kaybolmalısın kendini bulmak için… Gecikmiş bir sözün son dakikasında sıranı beklemelisin. İşte şimdi kendin oldun. Ya da kendin gibisin. Farkındalığın girdabında çığlıklarınla yeniden doğarken, ben seni üstünkörü bir rastlantının kollarında bekleyeceğim. Büyümen için bu kördüğümü çözmen için… Şimdi hissettin mi yaşamının ne kadar senin olmadığını? Ve bu hengamenin ne kadarının senden koptuğunu! Sen, senin olmayan bir yolculuğun son vagonunda başkası gibi ölmeyi tercih ettin. Ve inadına tekrar tekrar yaşamayı arzuluyorsun.
Herkes dışarıya bakar ama herkes göremez. Körlük bazen doğuştandır, çünkü çoğu kez hiç kimse sen olmayı beceremez. Evet, herkes bazen hiçliğine dokunur. Bir ucundan tutar yokluğun paslı ipini… Ama nedense özünü hiç merak etmez.
Bu yüzden;
Zihnin sana ait değil…
Sezgilerin talan,
Varlığın sahte;
Sen sen değilsin
Hayatın baştan yalan…
Can Murat Demir
“senin olan tek şeyin içinde hapsolmaktır”
bana ait tek şey sigaram.ne kadar yakın olursam o kadar acı geliyor tadı…