küçük günışığım
sensiz ruhsuzum
gölgem bile yok
sokaklarda
küçük günışığım
aşkımın bekçisi
varoluşum
sensiz anlamsızım
nefes alamam tenin yokken
küçük günışığım
hayatım ellerinde
ben seninim o yataktayken
gezinen dudaklarım
dokunan ellerim
cennetini ararken
ben...
her gecikmiş intihar bitmemiş bir sanat eseridir
ölümse aralıksız bir mecburiyettir
kederle izliyorum yoluma çıkan ruhları
her biri yalvarıyor sefilce
uçuşuyor kimsesiz hayaletler
bir...
serserilerin bir kavanozdan çektiği
sakız kıvamındaki tırnak boyası kadar
kırmızı bir yok oluştur kader çelimsiz ve içten pazarlıklı
öldürecek veya yaşatacaktır seni
sakin...
...
her öptüğümde rengi değişen havanın ardından
yolculuğum başlıyor
tüysüz ve dikenli bir tarla kuşu misali
aşkımın hasadı gökyüzüne sığmıyor
bana bir şey söyle...