aylak
elleri cebinde yürür
aklında sürekli tüten bir izmarit yalnızlığı
o sadece kendisini düşünür
aylak işte
diline eski bir melodiyi dolar
tek yoldaşıdır
esmer kaldırımlar
aylak
gezinir hayatın...
dünya bazen ağlamaklı dürttü beni
makyajı akmış bir fahişeyi uykusundan uyandırır gibi
akıttı üzerime biriktirdiği nefreti
hayat her seferinde aklımı çelip gitti
soluksuz...
iki sinek çiftleşti
ve atom bombası atıldı
hastalığın sükuneti
kurşundan çığlıklardı
şizofreni olmasaydı
yazamazdım bu satırları
ölümsüzlüğün kafiyesi
iki sineğin orgazmında saklı
iki sinek vızıldadı
kıyamet koptu sanki
döllenmenin...
bana bakma sen
ben sana bakarım
en güzel yerinde uyandırırım seni
ağız dolusu aşk türküleriyle yürürüz o ülkeye
kalbinin yanaklarından öperim defalarca
bırakmadan usanmadan...