O gelince şimşek çakar gül yüzüne
Yağmur çiselemeye başlar mısralarıma.
O gelince,
Beni ne kadar çok tanıdığını
Öyle bir hissettirir ki
Sır gibi kendimden...
hüzün kıyılarında akşamlar
sert bakışlar, komşu yürekler
bir oyuncağın en yetişkin halinde…
parmak uçlarında derin cümleler.
hareketsiz, koşmaya meyilliler.
sonra aşk kadar,
sonra anlatılmamış düşler...
Sustu şehir, sokakları...
Saklanan gülüşlerle sunulan gülümsemeler,
Yabancılaştı şehir, sokakları...
Gökyüzü uyanırken kaçamadı maviliğinden
Denizlere nispet olmasa da
Anımsandı çoğu zaman yansıması.
nasıl da telaşlar...