Sabaha karşı başlamış bir doğumun eseriyim_
Cennet bahçelerinden düşenlerdenim bir de-
Parçalanmış benliklerimin gölgesinde bir bireymiş gibi yaşıyorum_
Tuzlu suyun yakınlarında olmak şanslı kılıyor beni-
#ModelEvren -yazar-okur-seslendirir-https://varlikergen.com/
Ağırlık.
Eziliyorum türlü türlü şeylerin altında.
"Şey" diyorum, adını bilmiyorum.
Kendi soluğum bir görevden öte eziyor göğüs kafesimi.
Boş yere bekleşmelerim, umut ederek harcadığım onca zaman akıp gidiyor...
Enigma, şarap ve duman.
Bir uçurum var arkamda, düşmeli miyim sana doğru?
Yürümeli miyim yoksa gururla?
Anlamsız bir döngüyle sarsıldı evim.
Kapımda bekleşen gece varlıklarının homurtusu uyutmuyor beni.
Çağırıyorlar.
Beni...
Ah benim olan yalnızlık
Eflatunumsu kimsesizlikte
Soğuk bedenimle
Kırılgan ellerinle dokunulmaya muhtaç
Bir başına kalmış kuru ağaçlar gibi
Gecenin karanlığında titremekteyim
Gölgeler yorgun ve sessiz
Gölgeler yorgun ve ümitsiz
Kırılgan bedenim inliyor...
Son cinayetimin üzerinden beş yıl geçti. İşler eskisi gibi yürümüyor artık. Beş yıl önce ifadesi alınan yüz kadar kimseden sadece birisiydim. Bunca zaman geçmesine...
Sanal alemi günümüzde bilmeyen ve tatmayan yoktur herhalde. Çünkü bu şey bir hastalık gibi yayılıyor, müptela olan insanlar Facebook, Twitter, Instagram ve adını sayamadığım birçok platformda...
Ne yaparsınız bu adamlara: yazılı olmayan lafı dinlemezler, kitaba geçmedikçe sözlere inanmazlar, gerçeğe sakallı olmadıkça kulak vermezler. Budalalıklar yazı kalıbına döküldü mü bir ciddilik...
İnsanlığın hüzünlerini anlamakta zaruri bir ihtiyaç hissetsem de, gel gör ki bu arzumu nihayete erdiremiyor bir türlü idrak edemiyorum İlke. Bu bir mücadele gibi....
Felsefe tarihi yazımının ilk temsilcisi/başlatıcısı Aristoteles olarak bilinse de modern felsefe tarihinin yazımını Hegel’e borçluyuz. Hegel’e göre “felsefe tarihi” felsefenin kendi kendisini tahakkuk...
“Duygular ya da Ruh Halleri” Hakkında
Duygular ya da Ruh Halleri, ilk başlarda okumakta zorlandığım sıkıcı bir metin gibi görünse de, metin ilerledikçe Descartes’in satır...
bazen
aşık olmadığım zamanlarda adamlığımdan bile şüpheleniyorum.
içimden konuşuyorum kendimle,
"aşk yoksa adamlık neye yarar ki?"
adam olabilmenin tadını en çok aşk'la çıkarabildiğimi farkettim.
aşk zaten yoksa, vajinasına girdiğiniz...
gecenin kahpe damarlarından çekiyorum esrarı
en kallavi acının uyduruk saatlerinde
orospuların kaşar kokulu iç çamaşırlarını
unutamıyorum cılız bir adamın şişman çığlıklarını
çocuk oluyorum
çünkü her sevişme oraya sığıyor
çünkü her...
Yıldızlarda güneş birikmişti. Tanrısal gözlemlerimden biri de bu idi. Son zamanlarda gözlemlerimden çoğunu tanrısal açıdan gerçekleştiriyordum. Yüce tanrısal güç. Yaşadıklarımdan sonra öğrendiğim gözlemleme gücü....
İnsanların düşüncelerinin çoğu, dinler ve yasa gibi, eskiden beri süregelen inanışlara dayanır. Herkesin konuştuğu gibi konuşmayı öğreniriz, herkesin düşündüğü gibi düşünmeyi de tanıtma örgüsü...
Düşünmenin ne demek olduğunu öğrenmeye çalışırken, düşünme üzerine düşünen refleksiyon içine düşerek kaybolup gitmez miyiz? Fakat yine de, bu tehlikeye rağmen, yürüdüğümüz yolda sürekli...
Şiir meşakkatli uğraştır, imgelemin keskin virajlarında kelimeleri dizginlemek, duyguların özgürce dile gelmesi kolay iş değildir. Evet, şairin asıl ve tek meselesi budur: Hayatın keşmekeşinde,...
Delilik, bazen veya çoğu kez bir yükselmenin alçalmış halidir. Atom gibi her şekle bürünebilir. Peki, delilik bir uçma eylemi midir? Hayır, değildir ancak hem...
Doğurgan bir ruhtur doğa. Aşkını içten içe sürdüren, içten içe yanan, yok edici, çelişkisiz, yaratıcı ve ölümcül bir ruh. Doğa, tapılası görüntüsüyle bir anaç...
Karl Marx’ın 1844 yılında yayınlanan “Hegel’in Hukuk Felsefesinin Eleştirisine Dair” başlıklı giriş yazısında yaptığı “Din halkın afyonudur” belirlemesinin düşünüldüğünden çok daha derin bir anlamı...
Bu dergiyle yaklaşık 1 ay önce bir mail vasıtasıyla tanıştım, Genel Yayın Yönetmeni Olcay Yılmaz bizzat ulaşarak derginin Ağustos sayısındaki Nietzsche kapak konusundan bahsederek ellerinde...
İnsanlarla olan ilişkimi ve onlara olan tahammül katsayımı yeniden değerlendirmeye, bu katsayıyı yükseltmek için türlü türlü bahaneler üretmeye devam ediyorum. Aklım mezbahaneye dönse de,...
Onun ardından bir şey daha geldi. Solgun ve renksiz elbiseli... Yanında eşsiz karanlığını da getirdi bana. Gri cübbesiyle ayakucumda havada asılı duruyordu sanki. Her...
"Düşler gerçektir" diye fısıldadı yoldan çıkanın biri. Hangi düşler dedim, gerçek olanları nerede? Kim düşledi bunca acıyı ve azabı? Sormak istedim. Konuştum, konuştum, konuştum. Bakındım...
Diğerlerinden çok ta farklı olmayan bir günün kendi yolculuğundaydı zaman. Sanki yalnızlıktan arta kalmış “bir yalnızlığın” seslerini saklamaya çalışıyordu kalabalığın manasız bakışlarında. Aynı mekânın...