Ana SayfaÇ(alıntı)Jacques Derrida "Biyografiler ve Felsefe"

Jacques Derrida “Biyografiler ve Felsefe”

Akademide söz sahibi olan insanlar tarafından bu güce dayanılarak kaleme alınan kimi biyografilerin bazen yazarın ölümünden sonra yüzyıllar boyunca doğruyu temsil ettiği gerçeğini göz ardı etmemeliyiz: Doğruyu!

Biyografi ile ilgilenen birisi “Heidegger’in Yaşamı ve Çalışmaları”nı yazar. İyi belgelenmiştir, görünüşte tutarlıdır. Türünün tek örneğidir. İyi bir yayınevinin otoritesi altında basılmıştır. Böylece Heidegger’in imajı Heidegger’in yaşamının imajı yüzyıllar boyunca sabitlenmiş ve belirlenmiş olur. Bu yüzden bazen şöyle derim: Bir filozofun bir metnini okuyan kimse mesela ufacık bir paragrafını okusa bile onu titizlikle, özgün bir biçimde ve güçlü bir çözümleme ile yorumlarsa gerçek bir biyograftan fazlası olur. Ve böylece tüm hikayeyi öğrenmiş olur.

Bildiğiniz gibi, geleneksel felsefe biyografileri kapsamıyor. Biyografiyi felsefenin dışında bir şey olarak görüyor. Heidegger’in Aristoteles hakkındaki görüşlerini aklınıza getirin. Heidegger bir keresinde şöyle demişti: “Aristoteles nasıl bir yaşam sürmüştü?” Bu soruyu nasıl cevaplarız: Aristoteles nasıl bir yaşam sürmüştü? Cevap çok basittir. Aristoteles bir filozoftu. Cevap tek bir cümlede saklı: “Doğdu, düşündü ve öldü.” Geri kalan her şey hikayeden ibaret. Klasik filozoflar genelde otobiyografilerden kaçınmışlardır. Çünkü bunun yakışıksız kaçacağını düşünmüşlerdir. Ampirik bir varlık olarak, bir filozof kendi hakkında konuşmamalıdır diye düşünülür. Bu kabalık, ya da bir bakıma kibarlık prensipte felsefenin ta kendisidir. Filozofun kendisini sunmaması ya da bir otobiyografiye koymaması gerektiğini öne süren klasik felsefi aksiyomdan ayrılmak istiyorsak öyleyse bazı konularda utanmaz olmak zorundayız.

Artık bir filozofun biyografisini düşünsel meşrutiyete göre kabul görecek tek okuma türü olan felsefi okumada kendini bir isimden ibaret kılan birtakım ampirik rastlantılar olarak dikkate almıyoruz.

“İster felsefi sistemleri okumak, isterse de harici ampirik okumalar yapmak, kendi içinde sistem ile sistemin konusu arasındaki iş ve yaşam ayrımının sınırının dinamiklerini sorgulamıyor. Bu sınır ne aktiftir ne pasif. Ne içeridedir ne dışarıda. Hele ki felsefe ile yazarın yaşamı arasındaki görünmez ve bölünmez ince bir sınır hiç değildir.” [The Ear of The Other]

Jacques Derrida Belgeseli 2002
Çeviri: Ümid Gurbanov
Edit: Can Murat Demir

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

buraya bak