Ben sadece seni özlemiyorum.
Ciğerimi deşiyorlar, gölgeler geçiyor ruhumdan, tenim tenine sesleniyor.
Ben sadece seni özlemiyorum.
Biraz hoş sohbet oluyoruz göğe, biraz kana karışan alkol..
Ben sadece seni özlemiyorum..
Melodimiz yankılanıyor onların bastığı yerlerde.
Ben sadece gökyüzü, sende çoğu zaman hiç..
Uçsuz bucaksız kahroluyorsun iman tahtama..
Yetimliğim bundan.
Mahrum kalmışım aşkından, prangalara vurmuşlar bedenimi.
Kanım sana akıyor, mavi…
Havadan bile alı koyuyorsun onu..
Senden kaçmadığım için mahkumum yalnızlığa…
Ne kelimeler yaktım yokluğuna, ne kan akıttım aşkına..
Sen güftesiz ozan, sen ruhumun hiçliği..
Ne de güzel ölüyorsun gözlerimin önünde.
Ben sadece senden nefret etmiyorum.
Gökyüzü kana bulanıyor, kanser oluyor yeryüzü..
Ben sadece senden nefret etmiyorum.
En sevdiğimiz şarkılar kırılıyor, sevdiğimiz filmler aslında hiç çekilmiyor.
Ben, ben sadece senden nefret edemiyorum.
Kör kuyuların hazır, elime geçmeni bekliyorum.
Yokluğun yolsuzluğundan daha merhametli.
Aciz sevişmelerin en samimi dostlarım.
Gittiğin yerlerde beni hatırla diye her kadınına biraz ben bıraktım.
Şimdi arzuladığın insanlar, aslında hep ben.
Kimse yok yaşadığın ucuz dünyanda.
Sen ve kiralık duyguların..
Bu kadarsınız.
Biraz eksik, çoğu zaman yok, hep hiç.
Yok olan benliğindeki karakter savaşlarının sonu yok.
Artık sadece histen ibaretsin.
Bedenin uyuşuyor, eksiliyorsun.
Sevgilim, bitiyorsun.
Yenilgin, en büyük zaferim oluyor.
İki yüz elli dilde küfür edip,
20 dinde günaha giriyorum senin için.
2014, Ocak / Yalova
Mine Saka