orospuların vicdanından kopardığım kırıntılarla besledim aç köpeklerimi
sadakatin masalında hep kaybederek boşalttım ruhumun zehrini
evet ben kaybedenim
suçsuzluğun azabında kavrulan küçük çocuk
annesinden korkan dev
o benim
yağmur yağarken kaçkınca davranan
saklanan
bu yüzden duvardaki gölgeleri hep sevmişimdir
çünkü hiçbir zaman bırakmadılar beni
şizofreni
en güzeliydi
en yalan olanı ise
bu hayatı sevmekti
peki yetti mi
kulaksız duyan tanrıya inan ki
nefretin saflığı seni takip etsin
uyduruksun
çatısız bir ev gibi akıyor her yanından lağım suları
koruyucun yok
şemsiyesiz kalmışsın
ama hala koşuyorsun
eee ne olacak şimdi
kurduğun cümleler
sevdiğin kız
s ev işme ler
hüsranın zengini
sevinci fakiri
oldu mu şimdi
unutma
tanrıdan ve aşktan kaçılmaz
unutmak kaderin olursa bir de
çığlıklarını duyar belki tanrı
ayak sesleri
irkiltmesin seni
koynundayken koyu tenli tanrıçanın
her zevk yeni bir bedene açılan penceredir
delilik
renksiz bir hiçlik
esaretsiz korkusuz
dokunuşun en güzeli
Can Murat Demir
Delilik zaten ruh da başlamaz mı?
bilmem, sence?