haneler
yalnız, sessiz unutulmuş.
haneler,
adı bilinen sokaklarda yok olmuş.
suçluyu bulmak suç sayılırken
doğrularınca acılar doğurmuş
yılların, yolların sancağı
gönül kapılarında anlamsız kalmış.
aşlar pişerken aşkın açlığında
lokma lokma doyan beden
bir anda kusmuş…
zamanda zamanla biriken hüzün
sonbaharda yer bulmuş
vaktiymiş, ona aitmiş
sahibiymiş…
bir türlü varılamayan o durak
gidilecek değil, gelinecek olanmış!
…
kaygılarımızdan sıyrılan her gün
göremediğimiz renklerle yaşanılmayı beklemekte
ve biz hanelerce örtmüşüz üzerlerini
ve biz
unutmuşuz kendi rengimizi…
acılarımızı aldırmışız,
aldırmadan öğrettiklerine.
haneler…
ıssız bir gün içinde
abilerimizin dediği gibi
“Küt diye olan akşam saatlerinde”
haneler;
yalnız, sessiz, unutulmuş!
sakladıklarıyla, saklı tutulmuş…
Serdar Bayraktar