Gözyaşları dökülüyor gökyüzünden gün ağarınca, içelim her birini duyumsayarak.
Gılgamış Destanı insanlığa miras kalan ilk edebi eserdir; ana teması aşk ve dostluk üzerine kurulu varlık sorgulamasıdır. Dostu ve eşi Enkidu, Gılgamış’ın Hiçlik unutmuşluğundan kaynaklanan ün sahibi olma, savaş, ölümsüzlük, miras bırakma istemi gibi tipik medeni insan edimlerinden tiksindiğinde içsel ölüm yaşar ve ardından fiziksel ölümü gerçekleşir. Gılgamış ancak o zaman varoluşun geçiciliğini ve kendisinin de ölümlü olduğunu anlar.
Anlamak, değişmeyi gerektirir:
Modern insanın felsefi-psikolojik krizini işleyen Sartre’ın Bulantı romanının protagonisti Roquentin gibi, Gılgamış’ın çaresizlikle sonuçlanacak olan absürd arayışı başlar. Geç kalmış olmanın hüzünlü arayışıdır bu.
Gılgamış, tek başına ve kendine yetinemeyen, Kendi olamayan, eş arayan ve korkak karakterdir; kahramanlık maskesiyle zaaflarını örtmeye çalışır. İlk (büyük) kahramandır Gılgamış.
Enkidu, insandan uzak doğal ortamın içinde olabilen, eş arama/bulma kaygısı olmaksızın yaşayabilen ve cesur karakterdir; insanların barındığı kentsel yaşamda içine dönüktür, yenilgi-zafer gibi özelliklerin beğenicisi ve savunucusu değildir. Bir rastlantı ya da yazgı sonucu insan olmuştur, insan olmak onun görevi ya da onurlanması gereken bir durum değildir; bu nedenle de kahramanlık ve zayıflıktan kaynaklanan diğer özellikler taşımaz.
Gılgamış, hilekâr ve sahtedir. Enkidu, saf ve nezih bir karakterdir ve Gılgamış’ın oyunlarına kanar; insan öncesi yaşamında, tam olarak yarı insan ve yarı hayvan iken mutludur, insan olmakla birlikte yaşama hüzün duyar ve sevgisinin karşılığını alamamanın bilincinde olarak susmayı ya da buruk bir diyaloğu seçer. İçsel krizinin dışa yansımasıdır bu. Bu nedenle de Gılgamış’ın ünlenmek ve ölümsüzlük adına ürettiği tüm düşüncelerine itiraz etse de, tüm edimleri onunla birlikte uygular; ormanlara kıyan ve orman koruyucusunu öldüren ilktir –bu çift.
Sedir Ormanlarından Kara Ormana çizdiğim bu küçük resmi şöyle tamamlayabilirim: Gılgamış, Heidegger’in das Man’ıdır; Enkidu, bir hüzünlü Kendidir.
Gözyaşları dökülüyor gökyüzünden gün ağarınca, içelim her birini duyumsayarak.
H. İbrahim Türkdoğan