Estetik ve Etik İlişkisi, Prof. Metin Yasa Hocam’ın bir kitabı. İşe gidip gelirken bitirdiğim küçük ama mahiyetiyle zengin bir metin. Sağ olsun hocam bütün kitaplarını bana ulaştırır. Buradan kendisine ayrıca teşekkür ediyorum.
Gelelim kitabın içeriğine ve üslubuna;
Hocamla ettiğimiz sohbetlerden ve kitabın içeriğinden yola çıkarak kitabın amacını şöyle özetleyebilirim: Din felsefesi retorikli bir anlatımla, estetik ve etiğin neliğini ortaya koymak. Kitap bu açıdan disiplinler arası bir köprü kurmaktan öteye geçemiyor. Çünkü bana göre felsefi okumalarının amacı bu olmamalı, bu şahsi fikrim.. Kısaca (teolojik ve sanatsal anlamda) güzelliğin tanımlanmasında tanrı ve ahlakın ne kadar baskın olduğunu ispata girişen Metin Hocam bu kitabında tatsız ve sıkıcı bir felsefi dil kullanmış, ne etliye ne de sütlüye karışmadan kavramlar üzerinden gitmiştir.
Metin Yasa gerek teoloji gerekse sanat felsefesi literatüründe bir takım kavramsal boşlukları doldururken daha çok İslam menşeili (Gazzali, İbn Hazm, Muhammed İkbal vs.) referansları tercih etmiş. Bu hususu hocamı akademik anlamda eleştirmek için değil, sadece tek yönlü olarak olayı ele aldığı için dile getirmek zorundayım. Kısaca “Kaynakça”da Nietzsche, Schiller, Schopenhauer gibi isimlerin olmaması beni üzdü.
Metin Hocam bir ilahiyat profesörü bu bağlamda felsefi bir sorgulama veya tartışmayı Tanrının varlığına bağlanmasını anlayabiliyorum. Bu çok kısır ve sıkıcı gelebilir ancak anlayışla karşılanmalıdır? Neticede felsefenin belirlenmiş bir yazım prensibi ya da kalıbı bulunmamaktadır. Bu açıdan her kürsü felsefesini kendi anlayışıyla harmanlayıp öyle sunmaktadır. Neticede felsefe bir laboratuvar ilmi değil.
Kitabın sonuç bölümünde Metin Hocam her şeyin nihai amacını var olmaya bağlıyor, var olmanın hiçlikten daha hayırlı olduğunu dile getiriyor ve var olan her şeyin güzel olduğundan hareketle Tanrının da güzel olduğunu ve evrenin onun sadece bir yansıması olduğunu ileri sürüyor. Dolayısıyla güzelliğin (Tanrının) kendinden parçacıklar dağıttığını, bu sırada da bunlara doğa, insan, gökyüzü, evren vs. gibi isimlerin takıldığını tanıtlamaya girişiyor.
Bu anlamda hangi açıdan bakılırsa bakılsın, güzel olan güzelliği, güzellik de güzel olanın nedenini öngörür . s. 120
Estetik ve Etik ilişkisi din felsefesine ve teolojiye ilgi duyan bir felsefe-sever için güzel bir rehber. Kitap gündelik hayatın içinde pratik anlamda bir çözüm getiremiyor, fazlasıyla akademik ve klasik (Tanrının varlığı ve insan yaratılışı gibi) sorunlar üzerinde kafa yorup sonuca ulaşma gayretinde olan bir tavra sahip. Bu açıdan akademik hayatın içinde sıkışıp kalmış gibi görünebilir.
23.10.2022 tarihli düzeltme: Aşağıdakiler bir düzeltme veya Yazara özür mahiyetinde dikkate alınmalıdır:
Metin Yasa ve yukarıda özensiz ve acımasız şekilde eleştirdiğim “Estetik ve Etik ilişkisi” hakkında yazdıklarım şahsım adına güncelliğini yitirmiştir. Mevzubahis eleştiri, mesnetsiz ve gereksiz bir saldırganlıkla kaleme alındığından “gerçekdışı” birkaç söylemden ibarettir. Kitabı okuduğum ve eleştirisini yazdığım sıralarda oldukça kör ve sığ bir bilinçle akademik olana nefret içindeydim. Kendimce oluşturduğum sözüm ona özgür bir dünyada akademik hayatın ve yazının oldukça kısırlaştırıcı ya da kısıtlayıcı olduğunu düşünüyordum. O dönemde cereyan eden felsefi (düşmanca) tutumum ve onu takip eden bilinç durumum “Estetik ve Etik İlişkisi” üzerine kafa yormamda oldukça taraflı bir üslup sergilememe neden olmuştu. Bu talihsiz durum ve yarattığı gereksiz gerginlikten dolayı “Estetik ve Etik İlişkisi”nin müellifi Metin Yasa’dan özür diliyorum.
Ayrıca “Estetik ve Etik İlişkisi”, yazılış biçimi bakımından akademik olması yönüyle eleştirilemez. Bir felsefi risale ya da kitap herhangi bir dille ya da üslupla ele alınabilir. Kaldı ki Metin Yasa bir ilahiyatçıdır. Tabii ki yazım üslubu ve gerekçesi bu minvalde makul sayılmalıdır. Ayrıca herhangi bir metnin yazılış biçemini belirleyen ya da ona bazı prensiplere göre yazılmasını şart koyan hiçbir edebi ya da ilahi yasa da bulunmamaktadır.
Can Murat Demir