Anadil sözcüğünün karşılığı kalıp terimi olsa gerek. Türkçe’deki anlamıyla anadil dizginli olmanın en uç noktası değildir diye düşünüyorum. Buna rağmen anadilciler olarak her Tek bu kalıbın içinde yer alır. Örneğin hazzın özgür ve dizginsiz olması anadilci açısından ne kadar tehlikeli olur, eğer hislerine kaptırırsa kendisini. Tabii eğer his denen şey bu kalıp dişında ise ya da en azından kalıbın kapısını aralayabiliyorsa anadilci. Anadilin baskısı ne kadar şiddetli olursa olsun kimi anadilciler dizginsiz his deneyimini edinmişlerdir ancak anadil “doğası gereği” mükemmel olmayı amaçlar. Anadilci anadil ile bir mücadele halindedir. Bu hissi edinenler sözcüğün sahi anlamıyla egoisttir. Egoistin kendine sahip olma dürtüsü tüm kalıpları kırmasına yol açabileceği gibi anadil kalıbını da kırmaya er geç yönelecektir. Bu cümleyi şöyle tamamlamam gerekecek: tüm kalıpların kırılması anadil kalıbını kırmaktan geçer!
Söz biter, söz anadili başlatan ve sonlandırandır; söz’de (sözel) sonuç vardır, bu sonuç dilin, anadilin sonudur. Bu söz Biricik’tir. Biricik anadilin son sözüdür, Biricik kendinin sözel sonu ve sözün “yok”udur; Biricik söz-ötesi varın oluşu ve oluşmasıdır.
Anadil. Babadil. Çocukdil.
Anadilci babaerkil toplumun temeldili anadil değil, babadildir. Babadil başka dillerin yaşamasına pek izin vermez: çocukdil şekillendirilecek olan babadilin ön aşamasıdır.
Dil genelin buluştuğu genel yurttur, genel mekandır, genel evdir. Her anadilci genelevcidir. Genelevci babadil ancak dilin genelleşmesiyle erkini ve egemenliğini mükemmelleştirebilir. Babadil istemediği halde kendisiyle çelişir. Bir örnek: Genelin evi olan babadil derki: bir tane, iki tane, üç tane, dört tane, beş tane vb. Buna karşılık genel olmayan çocukdil şöyle der: bir tane, iki bir tane, üç bir tane, dört bir tane, beş bir tane vb. Bu örnekte çocuk istemeden anlambilime bir anlambilimciden daha yakındır. Babadilini anasından öğrenen çocuk dilin mantığını düştüğü tuzakta genel dili kavrarken henüz genelin tahakkümünde değildir. Bu örnekte çocuk daha mantıklı düşünmesine rağmen, genel dil mantığı çocuk mantığını daha sonra kıracaktır. Çocuk mantıkçı düşünmeye itilirken aynı zamanda da aynı mantığın mantıksızlığına itiliyor. Şekillendirilen çocuk şekilsizleştiriliyor. Şekillendirilme mantıkçı bir şekilsizlik iken, mantığın mantıksızlığına itilen çocuk ikinci kez şekilsizleştiriliyor.
H. İbrahim Türkdoğan